GERÇEKTEN ENOSİS Mİ?
Kıbrıs sorunun çözüm sürecinde Federal Çözüme karşıt olanların, endişe taşıyan insanlarımızı etkilemek için çok sık ifade etikleri bir söylem var..
Buda," Kıbrıslı Rumların ENOSİS hedefleri bitmedi" söylemidir..
Bu doğru mu? Bu tesbiti gerçekten sorgulamak lazımdır. Çünkü eğer tesbitinizi doğru yapmazsanız, ulaşmak istediğiniz sonuca varamazsınız...
Bu konuyu irdelemeden evvel, özellikle Türkiye, KKTC ve Azerbaycan ilişkisine dönük bir yaklaşıma değinmek isterim.
KKTC, Türkiye, Azerbaycan ilişkilerinde "üç devlet, bir millet" diye ifade edilen bir söylem var. Gerçi Karabağ sorunu nedeni ile KKTC vurgusu çok sık yapılmasa da Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinde "iki devlet, bir millet" ifadesi çok sık kullanılmaktadır.
"İKİ DEVLET, BİR MİLLET"
İşte, "Kıbrıs Cumhuriyeti ile Yunanistan " ilişkisini bu yaklaşımla değerlendirmek gerekir.
Güneyin ve Yunanistan'ın günümüzdeki hedefi niye ENOSİS olsun ki?
"Kıbrıs Cumhuriyetini" siz istediğiniz kadar iç siyasi söylemlerinizde yok sayın.
Ama bu 1964'te gasp edilmiş KC'i; AB'nin ve BM'nin üyesidir.
Üstelik bu kimliği ile dünyada siyaset ,ekonomi, spor, güvenlik ve Kültürel pek çok ilişkinin içinde vardır.
İKÖ dahil pek çok uluslararası kuruluşun üyesidir.
Üstelik NATO'nun Varşova'da yaptığı son zirvesinde, AB ve NATO Ortak Güvenlik politikasının da tarafı olmuştur.
İstediğiniz kadar "Kıbrıs Cumhuriyetini" yok sayın. Ama, başta BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi olmak üzere BM'ye üye ülkelerle diplomatik ilişkisi vardır. Ayrıca bölgesel açıdan İsrail, Mısır ve İslam ülkeleri ile doğrudan siyasi, güvenlik ve ekonomik konularla ilgili de antlaşma yapmaktadır.
Peki hal böyle iken neden, günümüz koşullarında Kıbrıs ve Yunanistan'ın egemen güçleri ENOSİS talebi içinde olsun?
Yani fiilen yaşanan, Türkiye, KKTC, Azerbaycan ilişkisi için ifade edilen "üç veya iki devlet, bir millet" yaklaşımının çok somutta ileriye taşınmış halidir.
FEDERAL ÇÖZÜM...
Bu yüzden Güneyin ve Yunanistan'ın bağnaz güçlerinin hedefi, iki toplumlu yapısı 1964'te bozulan ve tek toplumlu hale döndürülen "Kıbrıs Cumhuriyetinin" fiili durumunun devam etmesidir.
Yani, 1964 statükosu ile gelişen "iki devlet, bir millet" yapılanması ile dünya, siyasetinde etken olmak varken, neden ENOSİS gibi çok eski bir hedefte kalsınlar?
Bu yüzden Federal Çözüm gerçeğini kabul etmek, içselleştirmek ve bununla ilgili çaba harcamak, Güney ve Yunanistan siyasetinde çok zor gelişti.
Federal çözüme gerçekten duyarlı ve istekli olan Kıbrıslı Rum ve Yunanistanlı siyasiler çok büyük zorluklar yaşadılar. Kimisi buna içtenlikle inandığı için siyaset sahnesinde etkisizleşti.Günümüzde Yunanistan'da komünist parti dahi Federal çözüm karşıtlığı içine girdi.
Yani Güneyin bağnazlarının Federasyona karşıtlıklarının temeli, ENOSİS hedefine yaklaşım değil, 1964 statükosunun yol açtığı "iki devlet, bir millet " yaklaşımını korumak üzerinedir..
TÜRKİYE- AB
Bakın, Türkiye'nin AB ile ilişkileri zorluk içindedir. AB'nin tüm platformlarında "iki devlet, bir millet" yaklaşımı ile "Kıbrıs Cumhuriyeti" ve Yunanistan bulunmaktadır.
Avrupa Parlementosunun Türkiye ile üyelik müzakerelerinin durdurulmasına yönelik tavsiye kararı, "AB Genel İşler Konseyinde" ele alındı. Avusturya'nın karşı tavrına karşın durdurma kararı alınmadı.
Önümüzdeki günlerde liderler toplantısı yapılacak. Bu zirveden de "AB Genel İşler Konseyi'nde" alınana benzer bir kararın çıkması beklenmektedir.
Ancak açık bir gerçek var. Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin gelişmesine Kıbrıs sorununun çözüm süreci olumlu bir etki yapacak.
Bunun yararı siyasi yanlarının ötesindedir. Buna katkı sağlayacak olan diğer nokta ise, böyle bir Federal Çözümle, Kıbrıslı Türklerin siyasi eşit ortak olarak yer alacağı Federal Kıbrıs gerçeğidir.
Çünkü Federal Kıbrıs gerçekleştiği zaman gündeme gelecek olan, Kıbrıs'ın; iki toplumlu yapısı temelinde, AB ve BM dahil tüm uluslararası Platforumlarda temsiliyeti olacaktır...
Bu bakımdan Güneyin bağnazlarının hedefi, ENOSiS değil, "iki devlet, tek millet"
anlayışı ile şekillenen bu günkü durumun korunmasıdır. Federal çözüme bundan ötürü karşıdırl
Duvar