tr

Deli Kaymakam Ferdi S. Soyer ...

“DELİ KAYMAKAM”....

Cevat Fehmi Başkut tarafından yazılan “Buzlar Çözülmeden “ eseri, tiyatro ve sinema dünyasında çok önemli bir yer tuttu.

Biliyorsunuz; karın , giriş ve çıkışı engellediği bir Kasaba, Kaymakam bekliyor. Bir adam çıkıp gelince de onu Kaymakam sanıyorlar. Ama adam deli. O da o kasabada düzensizliklerin, adaletsizliklerin üzerine gidiyor.

Ama çok acele ediyor. Çünkü Buzlar Çözülünce her şeyin ortaya çıkacağını biliyor.

İşte bu ülkede alternatif her hükümetin başında bu olay var.

Bakın, Sayın Tufan Erhüman başkanlığında kurulan hükümete,  UBP'ye alternatif olarak kurulan her hükümete yapıldığı gibi,  ömür biçme müneccimliği yapılıyor.

“İki yıl gitmez, altı ay ancak” gibi ömür biçiciler  gırla.

Bunca deneyden sonra alternatif her hükümet, böylesi bir presle iş başına geçiyor. Hali ile bu ömür biçme, tek tek insanlarda, çeşitli toplum kesimlerinde ve aydınlarda büyük bir telaşa yol açıyor.

Aman, bir an evvel bize ve bana dönük iş yapılsın, değişim yaşama geçsin. Bir telaş bir acele. 

Kısacası alternatif her hükümet, “ Deli Kaymakam “ sendromu altında kalıyor. 

Hükümeti oluşturan partiler ve kadrolarda bu sendromun etkisinde kalıp,  “ Deli Kaymakam” aceleciliğine düşüyor.

Bu yüzden pek çok doğru ve yerinde değişim hamleleri, ön çalışması ve kamu oyu hazırlığı tam anlamı ile yapılmadan hızla  ele alınıyor. 

Bu değişimlerden rahatsız olan statükonun koruyucuları;  bu acele nedeni ile olaya, daha hazır hale gelmemiş insanların, kamuoyunun  önyargılarını, endişelerini kaşıyarak tepki organize ediyor.

Bu tepkiler ise değişim isteyen kitlelerdeki endişeyi artırıyor. Böylece “Deli Kaymakam” sendromu daha da artıyor.

Bundan ayrı olarak alternatif hükümet işine girenler, bu ortamda yalnız statükocuların presi altında kalmıyor. Ayni zamanda yine değişimden yana olan, ama hükümet dışı kalan sol partilerin ve çevrelerin de baskı ve muhalefeti altında kalıyorlar. Bunlarda değişime dönük tepkilerden siyasi nema almaya kalkıyorlar. Böylece statükocular hak etmedikleri bir potansiyelin üzerine oturuyorlar. 

Sonra alternatif hükümet yıkılıyor. Statükocular iş başına geliyor. Bu kez de herkes “ vay ki ne vay” çekmeye başlıyor.

Ancak CTP, HP, TDP, DP hükümetinde bu husus şimdilik yok. 

Sol, liberal, demokrat siyasi partilerin tümü hükümette.  Bu bakımdan en azından bu yan şimdilik yok. Ancak daha şimdiden bu partilerin destekçisi olan bazı kişi ve çevrelerden “ komplo teorileri” tadında Kuşku  ve genel güvensizlik ifadeleri geliyor. .

Kısacası bu hükümet ve kamuoyu bunca deneyden sonra “Deli Kaymakam” sendromundan kurtulmalıdır. Hele bakanları “en iyi ben çalışırım “ gösterisinin kurbanı olmamalıdır. 

Eğer olurlarsa, bilsinler ki kendilerine, mensup oldukları partiye ve hükümete zarar vereceklerdir.

Bu yüzden emin, ağır ve ciddi adımlarla ortak olarak ilerlemek en doğrusudur. “ Deli Kaymakam “ sendromu statükoyu besler. Bunu kimse unutmasın.



Önceki ileti     
     Yeni ileti
     Blog ana sayfası

Duvar

Yorum yok
Yorum eklemek için giriş yapmalısınız